Hakkımda

Fotoğrafım
hayal ettim,hayalimin önündeki manileri tespit ettim.manileri kaldırdığımda hayalim kendiliğinden gerçekleşti..

29 Temmuz 2011 Cuma

İç'ten lider

"Kendinizi farklı hissetmiyorsanız...
Kendinize kurduğunuz bir iç dünyanız yoksa,


lütfen bu kitaba başlamayın.
Bu kitap; okumanız için yazılmamıştır,
Bu kitap, yazmanız için yazılmıştır,
ilhamlandırır ümidiyle de,
sol sayfalara sözcükler bırakılmıştır."

Sinan Yaman, sadece bu sözlerle bile içimizde kendimize ayna tutmamızı sağlıyor, biraz korkarak, biraz merakla. Acaba siz kendi iç dünyanızı ne kadar oluşturabildiniz? Davranışlarınızın, değerlerinizin, ağzınızdan dökülen cümlelerin ne kadarı 'siz'i temsil ediyor? Yazar, "İç'ten Liderlik"i kendi hayallerini, kendi iç değerlerini tanımlamak ve onlara liderlik edebilmek olarak tanımlıyor. Kendisi de Unilever'de üst düzey yöneticiyken, meslek hayatını bırakıp hayallerine liderlik etmeye başlamış ve söylediğine göre birçoğunu da gerçekleştirmiş.
"İç'ten Lider", hayatın yoğun trafiğinde arada bir durup kendimize yöneltmemiz gereken sorulardan oluşuyor. Kitabın formatı ise alıştığımız kitaplardan biraz farklı. Sağdaki sayfalar, bu sorulara vereceğimiz yanıtlar için boş bırakılmış. Yazar, bir sonraki kitap projesi için bu boş sayfalara yazacaklarımızı kendisine göndermemizi istemiş...

20 Temmuz 2011 Çarşamba

'' Kariyer planlama ''

Kariyer planlaması,önümüzdeki hedeflere ulaşabilmek için çizdiğimiz yol haritası niteliğindedir.Kendimizi tanıyıp yapmak istediklerimizi belirledikten sonra kendimizi görmek istediğimiz yere ulaşabilmek için bu yol haritasına ihtiyacımız vardır.Hayatımızın belirli dönemlerinde yine bu harita aracılığıyla yanlış yönlere sapmaktan ve yanlış kararlar almaktan kurtulabiliriz.Kariyerimizin gidişatında bu denli öneme sahip olan kariyer planlamasını yaparken bazı  kriterleri göz önünde bulundurmalıyız.

Cahit Bayram'ın Kariyer Planlama ve Yönetimi adlı kitabında yer verdiği kriterlerin bazılarını paylaşmak istiyorum..
- Vizyonunuzu belirleyin
- Kariyer hedefinizi belirleyin
- Çalışma yaşamını araştırın
- Yetkinliklerinizi belirleyin ve geliştirin
- Yabancı dilinizi geliştirin
- Bilişim teknolojisini izleyin
- Mesleğinizdeki gelişmeleri izleyin
- Bireysel gelişiminize önem verin

Peki kariyer planlaması yaptınız belli bir süredir de planı uyguluyorsunuz ama bazı şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsunuz.Yapılan araştırmalara göre kariyer planlaması yaparken en sık karşılaşılan on hata şu şekilde sıralanmıştır..
Kısa dönemli maddi ihtiyaçlarla uzun dönemli kariyer hedeflerinizi birleştirerek yol almak istiyorsunuz.Belirli bir maddi altyapıya ulaşmadan yeni atılımlara kalkışıyorsunuz.
Çabuk ve geçici çözümlerle günü kurtarmayı tercih ediyorsunuz.Kariyer planlamanın uzun ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu unutuyorsunuz.
Kişisel tatmininizi sağlamadan başarıyı dış dünyada arıyorsunuz.
Kariyer gelişim sürecini kimseden yardım almadan ilerletmeye çalışıyorsunuz.
Kendi doğrularınızdan çok sosyal çevrenizin söyledikleriyle hareket ediyorsunuz.
Sadece iş ilanlarını takip ediyor ve yöntemleri girişmci pazarlama metodlarını gözardı ediyorsunuz.iş arama sürecine ne kadar çok insanı katarsanız,ne kadar çok bağlantı kurarsanız istediğiniz pozisyona ulaşmanız o kadar kolay olur,bakış açınız genişler.
Başarılı olamayıp ilerleyemediğinizde kendinizi,başkalarınız,olayları ve durumları suçlu görüp karamsarlığa kapılıyorsunuz.
Kendinize güveniniz eksik olduğu için veya ne istediğinizden emin olamadığınız için harekete geçemiyorsunuz.
Ne yapacağınıza karar verdikten sonra bu karardan dönebilmeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyip alternatifler geliştirmiyorsunuz.

15 Temmuz 2011 Cuma

''Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri''

EFES!! İkilikler şehri.Aynı anda hem Artemis'e hem Meryem Ana'ya ev sahipliği yapan şehir.İçinde hem egoyu,hem de ruhu barındıran,kibrin ve tevazuun,esaretin ve özgürlüğün iç içe geçtiği şehir.Efes! Zıtların birbirine dolandığı,insan gibi bir şehir.
Bir ekim akşamında,işte o şehrin,Efes'in yakınlarında Meles suyu kıyısında oturuyorlardı.Güneş kızıla boyadığı Bülbül Dağı'nın ardında saklanmak üzereydi.Göklerin dilini konuşanlar,yaklaşan yağmuru müjdelemişlerdi her ikisine de.
''Saint John halka Meryem Ana'dan bahsediyor'',dedi genç kız.''Ağlayan,homurdanan,Küfreden kalabalığı sen de duyuyor musun ? Binlerce insan,yeni gelen dinin,tapındıkları tanrıçayı yasaklamasına isyan ediyor;ayaklarını yere vurarak tempo tutuyor,hep bir ağızdan bağırıyorlar: ''Meryem de kim? Biz Artemis'e tapanlarız!!''
''Artemis? diye sordu genç adam..''Şu tanrıça ? Hani Romalıların Diana dedikleri''
''Boşver onu '' dedi genç kız. '' Halkın önce şekillendirip,sonra da taptığı bir hayal o sadece.''
'' Onun hakkında çok şey biliyor gibisin?''
'' Onu kendimi bildiğim gibi bilirim.''
'' Madem öyle biraz bahseder misin ?''
'' Uzun hikaye.''
'' Dinleyebilirim.''
'' Pekala'' dedi genç kız dinle o halde..Artemis.Nam-ı diğer Diana.Okçu tanrıça.Okunu ansızın gelen tatlı bir ölüm sunmak için kullanırmış.Özgür ruhlu ama tutsak,bağımlı fakat yine de kibirli.Sancılarla kıvranan annesi Leto,bir zeytin ağacına yaslanarak doğurmuş onu ve..'' Bir an durdu,derin bir nefes aldıktan sonra ekledi: ''Ve ikizini....''

12 Temmuz 2011 Salı

'' benchmarking ''

Sultan iki grup arasında resim yapma yarışması düzenlemiş,bir odanın karşılıklı duvarlarını belirlemiş ve ortaya da birbirlerini görmemeleri için perde astırmış.Birinci grup resim yapma konusunda çok iyiymiş,ama diğeri de daha zeki..Birinci grup resme başlamış,boyalar yetmemiş,ilave boya istemişler,uğraşıp ortaya mükemmel bir resim çıkarmışlar.İkinci grup ise kendilerine ait duvarı öylesine parlatmışlar,cilalamışlar ki duvar renkli bir ayna gibi olmuş.Sultan resimleri değerlendirmek için odaya gelmiş,önce birinci resme bakmış,çok güzel bir resim.Sonra aradaki perdeyi indirerek karşıki duvara bakmış,aynı resim daha da parlak,daha da ışıltılı,hatta resmin ortasında kendisi de var.İkinci duvarı daha çok beğenmiş...Bazen başarılı olmak için sıfıran başlamak gerekli değildir,başarılı olanı taklit etmek de başarıya ulaştırır.Bu nedenle kendi mesleğimizde başarılı olanları örnek almamız gereklidir.Buna iş dünyasında ''benchmarking'' deniyor.Benchmarking'in  Türkçedeki karşılığı kıyaslama veya başkalarından öğrenmedir.Bir kuruluşun kendi sektöründen veya dışından başarılı bir kuruluşu referans alarak performansını mümkün olan tüm şekillerde karşılaştırıp mevcut olan durumdan daha iyisini oluşturmak için çalışmaktır.Müşteri memnuniyetinin sürekli devamlılığı sağlanarak beklenti ve istekler içselleştirilip ulusal ve uluslararası pazarlarda liderlik ve rekabet avantajı sağlanabilir.
Kıyaslama yönteminin temel mantığı ''niçin yeniden icat edelim '' sorusu çerçevesinde şekilenir.Sürdürülebilir gelişmeyi sağlamak için zamanı ve maliyetleri olabilidiğince azaltmak da temel amaçlardır.Türkiye'de Eczacıbaşı ve Sabancı bu tekniğin kullanılmasına öncülük etmişlerdir.

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Yavru ceylan hikayesi

Anlatılanlara göre,Huten'in yüksek yaylalarında küçük bir ceylan yavrusu yaşarmış.Güzellikte eşsiz bu ceylan yavrusu aynı zamanda oldukça zekiymiş.En yüksek yaylalar dışında başka bir yere gitmez,en güzel meralar dışında otlanmaz,en berrak sular dışında bir yerden su içmezmiş.Kendinden gayet emin,gururlu bir hayvanmış.Boynuzları,kuyruğu ve derisi olablidiğince göz kamaştırıcıymış.O kadar kıvrak ve hızlıymış ki hiçbir avcının tuzağına düşmezmiş.Gün gelmiş,boy atmış,serpilmiş,palazlanmış ve diğer erkek ceylanlarla beraber hareket eder olmuş.Sürüyle beraber olduğu bir gün burnuna ruh okşayıcı, güzel kokular gelmiş.Öylesine güzel kokuyormuş kiburnuna gelen,baharın güzel kokuları ve sümbüllerin rayihası bir yerde toplansa yine de kokunun yanında bir hiç kalırmış.Kendinden geçerek o güzel kokunun ardına koyulmuş.Aşkı sıkmışlar da usaresinden bu kokuyu elde etmişler sanki.Onu böylesine mest edebilecek tek şey,ancak aşkın usaresi olabilirdi..Öyleyse o aşkı ve o kokunun güzel kaynağını bulmalıydı..Gittikçe gitmiş,her gittiği yerde o güzel kokuyu hissetmiş.Her vardığı yerde kokunun kaynağını önünde duruyormuş gibi hissedecek olmasa dinlenecekmiş ama 'işte buldum' deyip gitmedik dağ,bakmadık taş bırakmamış.Kuzeye,güneye,doğuya,batıya nereye dönse aynı koku burnunun dehlizlerine kadar geliyormuş.Her adım başında kokuya ulaştım demiş ama bulamamış.Neredeyse delirecek gibi olmuş.Ama bulma ümidini de bir türlü yitirmemiş.Vazgeçmemiş.Derken koca bir bahar geçmiş.Taşı toprağı koklamış,bir şey bulamamış.Senelerce o kokuyu aramış.Gençlik gitmiş,yaşlılık yanına kar kalmış.Ömrünün sonuna geldiğinde soğuk bir kış günü bir aslana yem olmuş.Aslan karnını parçalamış.Tam can çekişirken ömür boyu aradığı o güzel kokunun karnındaki miskten geldiğini anlamış.Gençliğini ve hayatını alıp kendisini zelil kılan o hakikatı fark ettiğinde ise her şey için çok geç olmuştu..